14 Ocak 2015 Çarşamba

sansürletmeme üzerine

Cevdet Kudret’in bir kitabından: Abdülhamit Devrinde Sansür’den…

“Türkiye’de basın üzerinde baskı ve sansür denince akla hemen Abdülhamit devri gelir. Oysa sansür ve benzeri baskılar daha önceki devirde başlamış; Abdülhamit o konuda epey zengin bir birikime mirasçı olmuş, geçmişteki denemeleri göz önünde bulundurarak sistem üzerinde her yıl biraz daha oynamış, onu bir kuyumcu gibi işlemiş, ‘geliştirmiş’; kanun ve tüzüklerdeki bütün boşlukları doldurmuş, açık kapıları tıkamış; kurduğu düzeni tam 33 yıl hiç aksatmadan uygulamıştır.”

“(Fransa’da III. Napoléon zamanında hazırlanan (1852) basın kanunundan çevrilen nizamnameye göre…) Ayrıca saltanat, padişah, hanedan hakkında
uygunsuz sözler ve deyimler kullanan,
hükümet aleyhinde taarruzda bulunan (m.15),
nazırlara dokunacak söz yazan (m.16),
devletin dostu ve müttefiki olan hükümdarlara dokunur söz ve deyimler kullanan (m.17),
yabancı devletlerin Türkiye’de oturan elçilerini, temsilcilerini, memurlarını vb kötüleyen (m.21)
gazeteler, hükümetçe bir ay süre ile kapatılır (m.27).
İki yıl içinde mahkemece 3 kez aleyhte hüküm giyen gazete
ve süreli yayınlar hükümetçe geçici ya da kesin olarak kapatılır (m.29).”

Efendim, durum iktidarlar tarafında ezelden beri böyle!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder