1. Okur, gizemi çözmekte detektif ile
eşit şartlara sahip olmalıdır. Her ipucu açıkça belirtilmeli ve açıklanmalıdır.
2.
Suçlunun, detektifi yanıltmaya yönelik çabaları hariç, yazar okuru yanıltmaya
çalışmamalıdır.
3. Romanın konusu aşk olmamalıdır.
Sorun, âşık bir çifti nikâh memuru karşısına çıkarmak değil; suçluyu hâkim
karşısına çıkarmaktır.
4.
Detektifin kendisi veya resmi soruşturma görevlilerinden herhangi biri, suçlu
çıkmamalıdır.
5. Suçlu mantıksal yöntemlerle tespit
edilmeli, sehven, şans eseri veya kendiliğinden itiraf sonucu ortaya
çıkmamalıdır.
6. Bir
detektif romanında bir detektif bulunmalıdır. Görevi, ipuçlarını toplamak ve
ilk bölümdeki naneyi yiyen o suçluya ulaşmaktır.
7. Detektif romanında bir ceset
olması şarttır ve ceset ne kadar ölü ise o kadar iyidir.
8. Suçun
çözümlenmesi tamamen nesnel yöntemlere dayalı olmalıdır. Düşünce okuma, ruh
çağırma seansları, cam küreler vb. gerçeküstü yöntemler tabudur.
9. Bir -ve sadece bir- detektif
olmalıdır.
10.
Suçlu, öykünün bir bölümünde yer almış bir kişi çıkmalıdır; yani okurun daha
önce tanıdığı, ilgisine mazhar olabilecek bir kişi olmalıdır.
11. Katil uşak olmamalıdır! Normalde
kendisinden suç işlemesi beklenmeyecek biri çıkmalıdır ki, okurun zahmetine
değsin.
12. Bir
-ve sadece bir- katil olmalıdır, kaç cinayet işlenmiş olursa olsun. Suçluya
ufak tefek yardımı dokunanların olması doğaldır; ama nihayetinde tüm günah tek
bir kişinin omuzlarına binmelidir. Okurun öfkesi sadece bir kişiye
yönlenebilmelidir.
13. Gizli teşkilatların, mafya vb.
suç örgütlerinin, detektif romanında yeri olamaz. Katile sportmence bir müdafaa
şansı verilmesi gerekir; ancak arkasına bütün bir teşkilatı alması kabul
edilemez. Hiçbir üst-sınıf, kendine saygısı olan katil bu tür bir avansı kabul
etmeyecektir.
14.
Cinayetin işleniş şekli ve sorgulanma yöntemi, rasyonel ve bilimsel olmalıdır.
15. Gizemin çözümü her zaman açık
olmalıdır. Okur, çözümü okuduğunda, romana baştan bir göz attığı takdirde,
çözümün aslında orada yatmakta olduğu, bütün ipuçlarının gerçek suçluya işaret
ettiği konusunda ikna olmalıdır; detektif kadar kurnaz ise son bölümü okumadan
suçluyu tahmin edebilmelidir.
16.
Detektif romanı uzun uzadıya tasvirler, yan-konulara odaklanan edebi kısımlar,
özenle işlenmiş kişilik analizleri, keza herhangi bir "atmosfer"
kaygısı içermemelidir. Bu tür pasajların suç ve detektiflik kurgusuna bir
katkısı yoktur. Kurguyu, asli konu ile ilgisiz taraflara çekecek şekilde
bölerler. Asli konu bir gizemin ortaya konması, incelenmesi ve başarılı bir
şekilde çözüme kavuşturulmasından ibaret olmalıdır. Diğer yandan elbette,
öyküye gerçekçilik kazandırmak için yeter derecede açıklama, karakter tasviri
yapılması gerekecektir.
17. Bir detektif romanında katil,
profesyonel bir suçlu çıkmamalıdır. Hırsız ve haydutların işledikleri suçlar,
polis teşkilatının alanına girer; zeki amatör detektiflerimizin değil. En cazip
katil bir kilise rahibi veya hayırsever bir bakiredir!
18.
Detektif romanında suç sanılan eylemin intihar veya kaza olduğunun anlaşılması
kabul edilemez bir durumdur. Bunca zahmetin sonucu böyle bir sonucun çıkması,
okurun güvenini zedeler ve kalbini kırar.
19. Detektif romanlarındaki bütün
suçların sebebi kişisel olmalıdır. Bir cinayet öyküsü okurun gündelik
deneyimlerine yakınlık taşımalı, bastırılmış hislerine hitap edebilmelidir.
20.
Nihayet, kendine saygısı olan hiçbir detektif romanı yazarının artık yararlanmak istemeyeceği birkaç yöntemi
burada sıralıyorum:
Suçluyu
cinayet yerinde bırakılmış bir sigara izmaritinin cinsi yardımıyla tespit
etmek.
Suçluyu itirafa zorlayacak,
uydurma bir ruh çağırma seansı.
Düzmece parmak izleri.
Zeka geriliği olan
tanık.
Havlamayarak, katilin tanıdık olduğunu
ele veren köpek.
Suçlunun, suçlu gibi
gözüken ancak masum olan birinin ikizi veya ona çok benzeyen biri çıkması.
Detektif
tarafından çözülen şifreli bir metin.
Kısaltılmış bir alıntıdır!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder