31 Mayıs 2014 Cumartesi

gezi'nin 1.yıldönümüne dair


Yazdönümü Ayaklanması

kara ormanlardan geçtik kabilemin Kargaları ve ben
dönülmeyecek bir yere otağ kurmuşuz, açız, lanetliyiz
yalnız kavimlerin gecesi, ışıyan kuzey yıldızı

bir ıstıraplı hayattan kavruk mühürsüzler onlar, ama ne güzeller

ovada ateşler yaktığımız yazdönümlerinde
en güzel günlerimi yaşadım
anlamıştım, görmüştüm kimsesiz olmadığımı
taş devrini, bombalar arasında barikatlar üzerinden geçerken
                                                         
yağmuru ilk gördüğümüzde
çeliğe ilk su verdiğimizde
isyanı kınından çektiğimizde
korku kıyısını geçtiğimizde
atları denize sürdüğümüzde
orağı çekiçle dövdüğümüzde
de ki bir Pagan şöleninde
                        
ben ve kabilem
karlı bir ormandan geçtik, karanlık bir bin yıl yaşadık,
kaybolmadık, yosun tutmuş kayalara yaslandık
ah, genç ö l ü l e r i m i z i kuru yapraklarla örttük, ama durmadık gittik
                                     
ilk barikatı kurduğunda kadınlar süte kestiler
ilk ateşi yaktığında evrildi adam
kabilem şimdi uçsuz bucaksız   m  e  y  d  a  n  l  a  r  d  a

kutsal ağaç güç ver bize
büyük ateş sönmesin, uzun yürüyüş durmasın
mühürsüzler, ateşe gidiyor
yaz ikindisinde toprak
savrulmasın.
__________
 “Kimi yıllar Çukurovaya bahar birdenbire iner.
Çiçekler, tomurcuklar, kuşlar, arılar, böcekler, otlar birdenbire bastırır.               
Ilık güneş apaydınlık ortalığı doldurur.
Kurdu kuşu, börtü böceği yılanı karıncasıyla bütün yaratık
yuvalarından dışarıya uğrayıp şaşkın, telaşlı, yeni,
taze bir dünyaya kavuşmanın sevinci içinde yumuşacık toprakta gezinirler.”*
                                                     

 (*) İnce Memed’den / Yaşar Kemal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder