12 Mayıs 2015 Salı

Edebiyat yasaklansa ne olur?

Yarın Türkiye’de fırıncılar çalışmasa milyonlarca insan aç kalırdı. Yarın otobüs sürücüleri grev yapsa on binlerce insan gitmek istedikleri yerlere gidemezdi. Yarın sağlık çalışanları işlerini bıraksa, yüz binlerce insan sağlık hizmeti alamaz, ciddi hastalığı olan hastaların yaşamı tehlikeye girerdi. Bütün bu aksaklıklar “hemen” olurdu.
Peki yarın edebiyat yasaklansa ne değişir? Artık roman, öykü ya da şiir yazılmasa bugünden yarına ne kaybederiz?
Gözle görünür bir kaybımız olmaz. Edebiyat yasaklandığında ne aç kalırız, ne de buna benzer bir mağdurluğumuz olur. Çoğu insanın yaşamında edebiyat zaten yoktur, hiç
olmamıştır.
Bir diğer insan grubu ise edebiyat diye “pop edebiyat” olarak isimlendirilebilecek kitapları bilir. Yılda okunan üç-beş kitap Dan Brown, Adam Fawer, Grinin Elli Tonu gibi çok satanlar ya da kişisel gelişim türü kitaplardır. Bu okur tipi yaşamında hemen hiçbir edebi eser okumamıştır. Bu gruptaki okur için kitapları değerlendirme ölçütü “hoşlanma” ya da “hoşlanmama”dan ibarettir. Bir roman kolay okunuyor veya sürükleyici ise “iyi”dir.
Hiç kitap okumayan ilk gruptan bir farkları yoktur; sadece edebiyatla ilgilendiklerini, roman okuduklarını zannederler. Estetik bilincin şekillenmesi bakımından edebiyatın yasaklanmasının bu iki insan grubu üzerinde hiçbir etkisi olmayacaktır.
Bir roman, bugünden yarına insanın hiçbir şeyini değiştirmese de uzun vadede insana karışır ve dünya algısını açıkça şekillendirir. İnsan duyarlılığını yontmakta, ruhunu şekillendirmekte sanat ve edebiyattan daha etkili bir yöntem yoktur. 
Edebiyat yasaklansa sen hep eksik kalırdın. Boş bir kağıt misali. Ama kimsenin kalemi yoktu. 

Damla Ünlü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder