12 Haziran 2014 Perşembe

unutma eşiğini yükseltmek için


Soma Katliamı Orada Duruyor
Çizmelerimi çıkarayım mı, sedye kirlenmesin.
Genç kalemlerden Melike yazdı
Sınıf ve Ayrımı
Toplumda hep lafta eşitlik deriz. Ama bu işçinin bu sözleri herkesin eşit olduğunu göstermiyor. Bu bizim suçumuz. Ona bu soruyu sordurtan biziz, bizim toplumumuz. Ona kendini bir sedyeden daha değersiz hissettirenler bizleriz. Dediğim gibi lafta eşitliği savunuruz ama yolda bir çöpçü gördüğümüzde yüzüne bile bakmayız. Onu yaptığı işten utandırırız. Büyük olaylardan sonra herkes doğru olanı söyler ne yazık ki olaydan önce doğruyu değil kendi istediğini yapar.
  • O işçiyi hatta çocuğunu bile aşağılar. 
  • Herkes bir doktora hayranlık, saygınlık duyarken maddi anlamda daha kötü bir ailenin babasını, o işçiyi, aşağılamaz mı? 
  • Kimsenin ben böyle yapmıyorum deme hakkı yok. 
  • Herkes bir çöpçüyü görünce çok pis kokuyor deyip yüzünü diğer tarafa çevirmiştir. 
  • Onu yaptığı işten utandırmış, o çöpten bile daha değersiz hissettirmiştir. 
  • Onun değersiz hissetmesinin en büyük etmeni toplumdur. 
  • Bana göre toplum dışındaki bir diğer suçlu ise hırslı devletlerdir, o devletlerin bize algılattırdığı zenginlik hatta insanlık ölçüsüdür.
Daha okulda başlayan bu algı herkesin sahip olduğu şeye sahip olmayan kişiyi dışlamayla kendini gösterir. Bunun gelişmiş hali bu işçinin kendisini sedyeden daha değersiz hissetmesini sağlayan, onun işinden hatta kendisinden utanmasını sağlayan algının ta kendisidir. Hep dizilerde ya da filmlerde görürüz hor görülmüş insanlar, maddi durumu yetmediği için çocuklarına istediklerini alamayan aileler. Ayakta alkışlarız o filmleri, bazıları nutuk çeker ancak herkes işçiye kafa çevirmeye devam eder. Bu algıyı yıkmanın yolu toplumca, devletçe çalışmaktır bence. Algıyı yıkmak kolay değildir.
  • Yaşanan Soma olayından sonra herkes bu işçinin sözünü paylaştı. 
  • Peki, yolda gördükleri işçiye, çöpçüye selam verip onları bir sedyeden daha değerli hissetmeleri için bir şey yapıyorlar mı, yapıyor muyuz? 
  • Bunun çözümü için algıyı değiştirmeliyiz dedik. 
Peki, nasıl değişir bu algı? En basiti sınıf ayrımı yapmadan yaklaşmak insanlara. Madencisine de doktoruna da aynı günaydını söylemek, aynı tarafımızı çevirmek her ikisine de. Zenginlik ölçütü olarak ölçütü olarak bize empoze edilenlerle savaşmak bu algıyı yıkmanın yolu.

Melike

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder