27 Mart 2015 Cuma

Rakı'ya Dair

Büyük Harfle ve Kesme İşaretiyle

Ahmet Hamdi Tanpınar ta Parislere gittiğinde ve biçare kaldığında der ki, bütün mesele şarabın Rakı'nın yerini tutamamasında ve balıkların ızgara yapılmamasında.

Tanpınar için Rakı (evet, Rakı'yı büyük harfle yazıyoruz ve kesme işaretiyle ayırıyoruz, icap ettiğinde.) Adana ve dostlar demektir. Tabi ki Adana dememiş, İstanbul demiş, bunu bir kalender affa sığınarak Adana yaptım. Üstat beni anlamıştır.

Tanpınar, Rakı içmenin 3 maddelik manifestosunu da yazmış. Şöyle bir şey:

1) Rakı en iyi içkidir.

2) Her akşam değilse de haftada iki defa içilmelidir.

3) Domates salatası, balık, kavun, beyaz peynir, biraz çiroz. Daha fazla meze zararlıdır!


Paris'teyken şöyle yazar bir mektubunda:

"Bazen diyorum kendime, her şeyi bırak, dön memlekete, milletle bir kadeh Rakı iç, anlat anlatacağın şeyleri. Bas küfürleri sonra tekrar Paris'e gel... O masa meğer bulunur şey değilmiş."

Tanpınar, tüm romanlarında meselelerin çoğunu uzun Rakı sofralarında tartışır. Ne iyi. [Bakın, Marlon Cahit Uzungece de böyle yapar. Kim mi o? Tarihteki ilk Adanasporlu dedektif ve roman kahramanı üstelik! Yetmez mi?]

"Sakın kederini çoğaltmak için içme, kederini dağıtmak için iç." der geçer Sahnenin Dışındakiler'de.

Tabi bu aralar keder dağıtmak için sıkça Rakı masası kurmamız gerekecek anlaşılan.

Zaten bu hava da bana tam da Rakı havası gibi geliyor birkaç zamandır. İyi mi?

Kaynak: Rakı Ansiklopedisi/Handan İnci

1 yorum: